28.06.2007 22:10 tarihli mektup... (1)

 Ben yinede yazıcam sana.. Yalnızlığımı bile nasıl arkadaş edindim bilsen. İçmiyorum artık, ne alkol ne sigara, onlarda çekip gidiyor. Başım öne düşüyor bazen, ve düşünüyorum 3 kemik ve 1 karış deri altında ne kadar acizim aslında.. Küçükken seçemediğim gibi seçemiyorum şimdide olmak isteğim yeri. 2 tane bilye ile sevinir ya bir çocuk, bende seviniyorum 1 gülüşüne..

Hani bir şırıngaya çekmiştim ya acılarımı, kaybettim onu.. Damarlarımda dolaşan pıhtı kan değil, sorular oldu artık. Her hücrede 1 suçlu cevapsız soru, F tipi ceza evi aklımın odaları. Yakıp sigaramı duman altı boğmak istiyorum yükselen isyanları. Ama duman ciğerimi tırmalayan feryat olup beni boğuyor çoğu kez. Yanlışlarımı seçebilsem de doğruları yamayamıyorum üstüne. Artık kurumuş, leke kalmış bazıları uğraya uğraya zaman aşımına.. Ve ölemiyorum sonra..

Sebebini bilmiyorum neden senleyim, tek bildiğim bir şeye sebebim.. İyi-kötü-çirkin barınıyor yapraklarında bu ağacın. Köklerini baltaladıkça sana gelen dizlerimi acıttım.. Ve yürüyemiyorum, ama bazen koşar buluyorum kendimi üzerinde kaçış yazan aralık ilk kapıya... İçerisi çığlık çığlığa.. Çığlıklar kaç dedikçe tırmalıyor kulağımı, ve gölgeye çöküyorum; korkuyorum... Senin yüzün dışında her yüze gerçektir diye bakıyorum..

 Bense olması gerekenlere sebep, sebepsiz bir şey. Hiçbir şey bilmiyorum, hiç bir güzelliği fark edemiyorum.. Çünkü olmayışında ürkütüyor her olan şey beni. Sanki altında fırtına bir pusuda. Bense ayakta uyuyor gibi.. Şiirde yazamıyorum uzuun zamandır... Son kırıntıları da tüketmişim anlaşılan...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder